15 Şubat 2011 Salı

"Yasadigim acilar sayesinde icimdeki inciyi fark ettim"

"Yaşadığım acılar sayesinde içimdeki inciyi fark ettim"

Çektiği acılara minnettar olan güzel şarkıcı, "Her şerde bir hayır var. O zor günler, bana büyük erdemler kattı. İçimde değerli bir inci tanesi olduğunu fark etmemi sağladı" diyor.

"Acı ve tatlı denizler vardır. Aralarındaki perde yüzünden birbirlerine karışmazlar. Deniz iki ama aslında birdir. Sen bu ikiden geç, asla kavuş" der Mevlânâ Mesnevi´de... Deniz Seki´yle, 9 Şubat´ta müzik marketlerdeki yerini alan ´Sözyaşlanm´ adlı yeni albümünü konuşmak için bir araya geldiğimde, cezaevinde geçirdiği zor günlerin ve bu sürecin akabinde hayatında bembeyaz bir sayfa açmak için verdiği mücadelenin, kendisinin asla kavuşmasını sağladığını anladım... Karşımda, acısıyla tatlısıyla yaşadığı hayatın tüm sorumluluğunu üstlenen ve nefes aldığı her anın hakkını vermeye ant içen bir kadın vardı. Zaman zaman dalgalanan, zaman zaman durulan ama tepeden tırnağa deniz kokan güzel ve cesur bir kadın...

´KALBİME SÖZ VERDİM, ARTIK ONU ÜZMEYECEĞİM´

Albümünün, sözleri "Ne kuşlar ne de o ağaçlar, görmeden geçirdiğim çok sabah var. Aşk diye diye, kendimden bile bile vazgeçtim. Derken yolu kaybettim. Ağlasam da söyleyemem derdimi, çünkü ben seni suya hapsettim" diye akıp giden çıkış parçasını tüylerim diken diken olmuş halde dinlerken, "Suya hapsetmek neden?" diye sormadan edemedim. "Çünkü su sır saklar. Acı tatlı her şeyi içine gömer" diye yanıtladı. "Birine isyan etmek yerine onu suya hapsetmek ne yüce bir hareket. Hem geçmişinizi dil yaralarından koruyorsunuz, hem de suya hapsettiğiniz kişiye su sayesinde temizlenme fırsatını sunuyorsunuz" dediğimde ise gözleri doldu. "Hislerime tercüman oldun" derken, gözyaşlarını siliyordu. Sözyaşlanm´ın her köşesinde izi olan gözyaşlarını... Seki, albümünün adının ortaya çıkış öyküsü- I nü şöyle anlattı: "Bu albümde, cezaevinde olduğum dönemdeki ruh halimi yansıtan şarkılar var. Bağıra bağıra ağlamam gerekirken gözyaşlanmı içime akıttığım, kendimi susturduğum, yalnız kaldığım dönemdeki duygulanım içeriyor. Ben kendimi anlatmayı çok sevmiyorum, benim kalemim dilim. Bu albümde, sözlere dökülen gözyaşlanm var. Bu yüzden adı ´Sözyaşlanm´. Bu isim, kalbime verdiğim sözü de kapsıyor. Bir daha kalbimi hiç üzmeyeceğim, gereksiz yere gözyaşı dökmeyeceğim."

CESUR VE SAHİCİ!

Belki de bu röportajı yapmamıza gerek yoktu. Çünkü Seki, 12 parçalık albümündeki kalbinden dökülen ve kalbe dokunan şarkı sözleriyle, zaten hakkında merak edilen her soruya cevap veriyordu. Ama yapmasaydık; benim tanıştığıma memnun olduklarım listemde, büyük bir eksiklik olurdu. Cesur ve´sahici´kadınlan seviyorum, hâlâ aşk varsa onlann sayesinde... Albümü dinlediğinizde, eminim aynı şeyi hissedeceksiniz siz de...

"AYNAYA BAKMAYI ÖĞRENDİM"

■ Bir şarkınızda, "Ağlamadan çalamaz hiçbir saz" diyorsunuz. Mesnevi´nin ´Dinle neyden, o ayrılıklardan şikâyet etmektedir. Ayrılık bağrımı parça parça etsin ki derdimi anlatabileyim" diye başlayan girişini hatırlattı bu cümle bana... 

Cezaevindeyken Mesnevi´yi okumaya başladım. Bir sevgi insanı olarak, Mevlânâ´nın derinliğini hissedebiliyorum. Mesnevi´nin her satınnı iyice hazmetmek gerek. Ben daha bu meşakkatli yolun başındayım. 

■ Mevlânâ, "Kabuğu kınlan sedef üzüntü vermesin sana, içinde inci vardır" der. Yaşadığınız kötü günler, size içinizdeki inciyi fark ettirmiş gibi... 

Kesinlikle! Her şerde bir hayır var. İnsan başına gelen kötü olaylann içinde iyi bir yön aramalı. Ben böyle yaptığım için dimdik ayaktayım. Cezaevinde geçirdiğim günler bana büyük erdemler kattı. İçimdeki inci tanesini fark ettim. Kendi değerimi anladım. Kendimle çok fazla soru-cevap oyunu oynadım. Gördüm ki; kendime sanlmayı unutmuşum. Yedi kat ellerle vakit geçirirken, en yakın-lanmı ihmal etmişim. Hayatın bir hediye olduğunu da kavradım. Dostumu, düşmanımı gördüm. İçimi ve dışımı kirleten ne varsa hayatımdan çıkardım.  

■ Hayat, "Keşke böyle olmasaydı" yerine "İyi ki böyle oldu" demeyi öğretti mi size? 

Kesinlikle! Yaşadıklanmdan pişman değilim, pişman olmak kendinden kaçmaktır. Gitmesi gereken ne varsa gitti hayatımdan. Artık benim için gerçekten kıymetli olanların tadını çıkanyorum. Eskiden hiç teşekkür etmezdim ama artık sahip olduklarım için Allah´a teşekkür ediyorum. İçime ayna tutup kendimle yüzleştiğimden beri, aynaya olduğum gibi bakabiliyorum. Yaşadığım acı deneyimler bana aynaya bakmayı öğretti.

"AŞIK OLMADAN EVLENMEM VE ÇOCUK YAPMAM!"

■ Bir dönem anne olmayı çok istiyordunuz...

Evet ama şu anda istemiyorum. Albümümün çıkmasıyla, bu duygum rafa kalktı. Bir önceki albümümü öksüz bırakmak zorunda kalmıştım. Çok canım yanmıştı. Bu kez öyle sarıldım ki albümüme, onun la yatıp kalkıyorum.

■ Sadece çocuk yapmak için evlenen birçok kadın var. Bu konuda ne düşünüyorsunuz?

Ben asla yapamam bunu! Çocuk için evleni lir mi? Mantık evl il iği de yapamam. Yapsaydım, şu ana kadar ooo...

■ Belki hastalıklı bir düşünce ama ben âşık olmadığım adamdan yapacağım çocuğu sevemem... 

Seversin sevmesine ama aşk çocuğu gibi olur mu? Bir gün evlenirsem âşık olup evleneceğim. Evlenmezsem ve çocuk yapmazsam anlayın ki âşık olamadım. Bu kadar net! Sadece mantığınla girdiğin ilişkide kafestesindir. Al lah bana ve herkese aşk evlil iği yapmayı nasip etsin!

HT MAGAZİN / ECE SARUHAN-ÖZEL RÖPORTAJ

 


Kaynak: http://www.basinistanbul.com/
Haberi Oku
Etiketler: deniz seki, ece saruhan, Sözyaşlarım

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder